Düğün Eflani (Pazartesi) günü başlar. Düğün başlarken kız evi tekrar bir sini baklava yaparak oğlan evine gönderir. Düğün günü oğlan evi, gelinin elbiselerini (ayakkabısı hariç) ve bütün giyeceklerini sandığa koyarak kız evine gönderir. “Sepet” denilen bu sandığı, oğlan evi evvela düğünde bulunanlara gösterir.
Evvelden düğüne okuyucu (davetçi) çıkarılmış ve davetler yapılmıştır. Sonra kız evde kendi davetlilerine gösterir. Düğün, kız ve oğlan evlerinde ayrı ayrı kurulmuştur. Düğün evinin kapısı herkese açıktır. Buna rağmen, kapıda iri yarı bir adam nöbet bekler ve gelenleri buyur eder. İçeride merdivenin alt başında, çarşafları almak ve gelenlere yol göstermek için bir kadın bulundurulur. Bu kadına “Mahmacı” denir. Düğün gündüz ve öğleden evvel başlar. Hısım, akrabaya yemek çıkarılır.
Düğün evi, kadınlarla dolduktan sonra, çalgıcılar yerlerini alırlar. Saz takımında zillimaşa, küp(darbuka), def ve bir de türkücü vardır. Davetliler sıra halinde oturur. Sağdıç gelenlere yer gösterir ve hal hatır sorar. Ortada oyun oynayacaklar için yer açılmıştır. Davetliler düğüne “tepbaşı”, “dallı”, “hürriyet yünlüsü”, “şetari”, “sırmalı kadife”, “kaplama” giyerek, “beşibirlik”, “inci”, “elmas”, “ön ve koltuk zinciri” takarak gelirler. Yüzlerine allık ve aklık sürer, gözlerine sürme, kaşlarına rastık çekerler. Eflani gününde öğleden evvel başlayan düğün, ikindiye kadar devam eder ve herkes dağılır. Eflani günü akşamı, yatsıdan evvel, herkes yine düğün evine gelir. Kapıya takılan fener düğün evine gelinmesi içindir. Gündüz genç kızların düğüne gelmesi ayıptır. Bunun için, onlarda gece düğüne gelirler. Gece düğünleri, gündüz düğünlerinden daha eğlenceli olur. Çevrede oturan kadınlar genç kızları oynamaya zorlarlar. Asıl oyun evvelce tutulmuş ve bahşişleri verilmiş olan çengiler tarafından oynanır. Herkes susar, bütün gözler çengilere döner. Yine “oyun çekici” kadın bunları ortaya çeker. Çengilerin oynadıkları oyunların bir çok çeşitleri olduğu gibi en belirlileri, Amani, Aç Kapı, Kaşık Oyunu, Genç Osman ve Çatırdağıdır. Salı günü gündüz ikindiye kadar yemek daveti vardır. İkindi üstü düğün evi açılır ve herkes gelmeye başlar. Yatsıdan sonraya kadar yine türküler ve oyunlarla eğlendikten sonra “Helosa” başlar. Bu geceye “Sağdıç Gecesi” denir. Salı gecesi Helosa Türküsü ve Kabem ilahisi söylenir. Daha sonra arpa, üzüm ve fındıktan ibaret çerez serpilir ve herkes yavaş yavaş dağılmaya başlar.