Geleneksel el sanatları
bir ulusun kültürel kişiliğinin en canlı ve anlamlı belgeleridir (Onuk, 2002).
Bu anlamda ilimizin zengin kültürel birikimiyle beslenerek günümüze kadar gelen
bazı el sanatlarımız şunlardır.
EFLANİ
CEMBER BEZİ YAPIMI
Eflani ilçesinin kültürünün bir parçası
olan Eflani dokuması ve diğer adıyla Cember Bezi 60x120 cm boyutlarında iki
parça olarak dokunur, yıkanarak beyazlatılır ve ortadan dikilerek 120x120
ebatlarında oluşturularak başörtüsü şeklinde kullanılır.
Cember bezi için iplikler “haşıllama”
denilen bir yöntem adı verilen un ve su karışımında kaynatılır ve kurumaya
bırakılır. İplikler tam kurumadan kelebe ve çıkrık yardımıyla masuralara
sarılır. Daha sonra iplikler dokuma tezgahının taraklarına geçirilerek dokunur.
Az emek gerektiren fitilli cemberler
günlük, işlemeli cemberler ise özel günlerde kullanılır. Yazın güneşten
korunmak için ağartılmış beyaz renkli kış aylarında ise koyu nefti yeşil renkli
cemberler kullanılmaktadır.
Eflani’de cember
motifleri varlık ve nesnelere ya da günlük hayatta kullanılan bir objeye
benzetilerek isimlendirilmiştir. Mekik cemberlerde “tek fitil, çift fitil, top
fitil, analı kızlı, satır eteği, işlemeli cemberlerde “yılan eğrisi, baklava kesimi,
tülü perde, göveç içi, kovalama, şeker kestirmesi, kabak çiçeği ve yapraklı adı
verilen motifler bulunmaktadır.
Ancak günümüzde bu
dokumadan başörtüsü fazla kullanılmamaktadır. Bu nedenle kullanım alanı
değiştirilerek ve yöresel çeşitlilik kazandırılarak yeni ürünler dokunması
yoluna gidilmiştir.
Eflani
Cember Bezi Dokuma Ustası Mükerrem KOCATÜRK
SEPETÇİLİK
Eskipazar İlçesi’nde sepet
örücülüğü birkaç ustamızla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Üretim ve yapım
aşamasında birkaç gün öncesinde su ile ıslanan yabanı fındık ağacı özel el
aletleri ile dilimler halinde uzun olmak kaydıyla yarılarak hazırlanır. Bu işi
yapan kişi kendi beceresini de kullanarak değişik boy ve ebatlarda pazar ve
çiti (sebze, meyve, saman ve ot taşımak için) örerek üretilir.
Sepet
Yapımı Ustamız Muammer KAVAK
BASTONCULUK
Yenice ilçesinin en önemli el sanatı ve
turistlik eşyası diyebileceğiz Yenice bastonu, başta kızılcık olmak üzere
kayın, şimşir gibi ağaçlardan yapılmaktadır. İlçede kasım ve şubat aylarında
kesilen ağaçlar en az altı ay çubukların kabukları yer yer açılarak doğal
koruma yöntemine tabi tutulur. Daha sonra ateşte ısıtılarak eğrilikleri
düzeltilip el rendesi ile pürüzsüz hale gelen çubuklara baklava, burgu ve yılan
şekli verilir. Aynı yöntemle yapılan sap kısmı da çubuğa monte edilir.
Yenice ‘de çoğunlukla el tezgahlarında
üretilen bastonlar yekpare dediğimiz sapları ekleme olmayıp çubuk ile bir bütün
oluşturan bastonlardır.
Zımparalama ile pürüzsüz hale gelinceye
kadar zımparalanarak boyama işlemine geçilir. Boya olarak çini mürekkebi ve
kezzap kullanılır. Bir kat dolgu verniği atıldıktan sonra oyma ve metal telle
takma işlemi yapılır. İki defa daha dolgu verniği atılarak sıfır zımpara ile su
zımparası yapılır. En son iki kat parlak atılarak baston yapımı tamamlanır.
KAŞIKÇILIK
Yenice ilçesi Yazı köyü’nde tahta kaşık
yapımı uzun bir geçmişte dayanır. Günümüzde birçok zanaat dalında olduğu gibi
kaşıkçılık ile uğraşanların sayısı da azalmıştır. Şaban ve Kemal İNCEBACAK
kardeşler babalarından kalma tahta kaşık yapma geleneğini evlerinde kurdukları
tezgahlarında devam etmektedir.
Tahta kaşık yapımında şimşir ağacı kullanılır.
Kayın, gürgen, yabani ahlat gibi ağaç türlerinden kaşık yapılmaktadır. Kaşık
yapmak için belli bir boyuta ulaşmış ağacın kök kısmı tercih edilir. 30-50 cm
arasında boylanarak kesimi yapılır. Daha sonra geniş ağızlı keser ile
yontularak kaşığın iskeleti oluşturulur. İskeletin, törpü ile girinti ve
çıkıntıları düzeltilir. Yüz bıçağı ile kaşığın ağız kısmının çerçevesi
hazırlanarak düzeltilir. Aynı bıçakla kaşığın sap kısmı inceltilerek
şekillendirilir. Kaşığın ağzı kısmı eydiğ adı verilen yarı hilal şeklindeki
bıçakla oyulur. İç kazıyan ve dış kazıyan adıyla bilinen metal aletlerle
düzeltilerek yapımı tamamlanır. Yapımı tamamlanan kaşıklar parlak bir görünüm
alması için zeytinyağı ile yağlanır.
Kaşık
Yapımı Ustamız Şaban İNCEBACAK
DEMİRCİLİK
Safranbolu’da demircilik sanatının
geçmişi oldukça eskidir. Demircilik, sıcak ya da soğuk demiri, demirci
ocaklarında ısıtarak işleme ve biçimlendirme işlemidir. Safranbolu’da soğuk
demir ve sıcak demir üzerine çalışan demircilerin özellikle çilingirlik, nalburluk,
sobacılık, güllap, bıçak, saban, burgu kapı ve pencerelerin bütün demir
parçalarının takım olarak yapımı konusunda ustalıkları vardır.
Ayrıca kazma, kürek, bel, çapa, tırmık,
diğren, çan, sacayağı, orak, tırpan vs. gibi günlük hayatı kolaylaştıran bütün
aletleri yapıp tamir etmektedirler. Safranbolu’da eğe dışında örs de dahil
olmak üzere kendi mesleklerinde kullandıkları demir araç gereçleri de kendileri
yapmaktadır.
Safranbolu’nun demirci ustaları evleri
ile meşhur olan ilçenin evlerinde kullanılan bütün demir araçları büyük bir
ustalık ve sanatçı özverisi ile yapmaktadır.
BAKIR
İŞLEMECİLİĞİ
Safranbolu ilçemizde
kırk yıldır bakır işlemeciliği yapmış olan Gaziantepli Ustamız Mustafa ÖZDAL’ı 2019 yılında kaybettik. Kendisi;
çekiç ve çeşitli çelik uçlu kalemlerle “Kazıma, Kakma (Kabartma), Tarama, Ajur
(Delik İşi)” gibi bakır süsleme teknikleri uygulamıştır. Ayrıca; meydan ve
divan sinileri, hoşaflık, sürahı, bakraç, maşrapa, lokumluk, çaydanlık, cezve,
fincan zarfı, ibrik, hamam tası, kına kabı gibi birçok bakır eşyayı işlemiştir.
Eserlerinde Geleneksel Osmanlı ve Selçuklu motiflerinin yanında bitkisel
motifleri de görmek mümkündür. Sayısız
çırak ve kalfa yetiştirmekle birlikte oğlu Mehmet Kemal ÖZDAL’a da mesleğinin
inceliklerini öğretmiştir.
Bu gün bakır işlemeciliği ilçemizde Mehmet
Kemal ÖZDAL tarafından devam edilmektedir.
KALAYCILIK
Safranbolu’da geçmişi çok eskilere
dayanan kalaycılığın geleneğine baktığımızda geleneksel birçok veri bulmak
mümkündür. Bakırın bu kadar önem verildiği ilçede bakır eşyaların korunması
amacıyla yapılan kalaylama işlemi/kalaycılık Dursun ÇAVDAR ve Hüsnü AVUÇ ustalarımızla
zamana meydan okumaktadır. Kalaylama işlemi, öncelikle kalaylanacak
bakır kabın pürüzsüz hale gelmesi için çekiç yardımıyla düzeltilmesi ile
başlar. Düzeltilen kaplar kum ya da kömür parçaları ile temizlenir. Bu işlem
daha sonları zımpara ile yapılmaya başlanmıştır. Temizleme işlemi yapılırken
diğer tarafta kalay eritilir. Daha sonra kabın içine bir miktar kalay dökülür
ve pamuk yardımıyla bakır eşyanın her bir köşesine iyice dağıtılarak
kalaylanır.
Kalay
Ustamız Hüsnü AVUÇ
Kalay
Ustamız Dursun ÇAVDAR
YEMENİCİLİK
Safranbolu’da geleneksel giyim-kuşamında
ayağa giyilen giysiler/ayakkabı çeşidi olarak karşımıza çıkan yemeni; üstü
deri, altı kösele, astarı deri olan tamamen doğal bir ayakkabıdır. Yandaki
dikişler elde işlenir. Terletme ve kokutma yapmayan çok rahat bir ayakkabı çeşididir.
Yemeninin yapımında oltan dikişi kullanıldığı bilinmektedir Günümüzde ise oltan
dikişi yerine saya ile taban astarını, bunun üzerine de köseleyi monte ve
yapıştırmak sureti ile birleştirildiği ve yemeninin kenar dikişlerinin de elde
yapıldığı bildirilmektedir.
1960’lı yıllara kadar
direnen yemenicilik 1980’li yıllarda sadece sipariş ile çalışan son yemeni dükkanının
kapatılmasıyla unutulmaya terk edilirken 1990’lı yıllarda Mustafa ÖNCÜL ile
direnişi sürdürmüştür. Günümüzde bu işi tek başına yürütmeye çalışan 1967 yılı
doğumlu Erhan BAŞKAYA bu sanatın arastadaki tek temsilcisidir.
SOBACILIK
Safranbolu’da geçmişte demircilikle
uğraşan ustaların hemen hemen tamamı sobacılık da yaparken günümüzdeki temsilcileri
Ahmet ve Vural ERSİN kardeşlerdir. Atölyelerinde odun sobası, banyo sobası,
mangal, anadut, diğren, tırmık gibi ziraat aletleri imalatı ve tamirat yapılmaktadır.
Geleneksel
Soba Yapımı Ustalarımız Ahmet ve Vural ERSİN
YORGANCILIK
Geçmişe nazaran sayılarının oldukça azaldığı
tespit edilen yorgancılık mesleği, bugün Safranbolu İlçe Merkezinde üç ustamızla
yaşamaya devam etmektedirler.
Yorgan yapım için ölçüye göre kumaş kesilir ve
üç tarafından dikilir. Kumaşın içerisine konulacak olan pamuk – yöre iklimi ılıman olduğu için yün pek tercih
edilmemektedir- pamuk makinesinde yumuşatılır,
kabartılır. Tezgah üzerine serili kumaşın üzerine pamuklar yayılır ve yorgan
sopasıyla düzeltilir. Pamuk orantılı bir şekilde yayıldıktan sonra kılıfın
tersinden sarılır. Pamuk kılıf içine konulduktan sonra ağız kısmı elle dikilir.
Tekrar bir sopalama işlemi yapılarak, kumaş içindeki pamuğun her yere eşit
dağılımı sağlanır. Pamuğun dengeli dağılımını korumak ve kaymasını önlemek
amacıyla ilkinin kenardan uzaklığı 25-30cm. içerde olacak şekilde yorganın
kenarlarını çevreleyen dikişler atılır. Böylece yorgan modelini içine alan
kenar meydana getirilir. Yorganın kenarı dikildikten sonra tebeşire bulanmış
çırpı ipi, yorganın üzerine işlenecek model çizgilerinin oluşturulması için bir
uçtan diğer uca vurulur. Bu çizgiler vurulduktan sonra karton kalıplar
aracılığıyla modeller çizilir ve dikilir. Modelin ağırlığına göre yorgan dikimi
1 ila 3 gün arasında değişir.
Günümüzde bebek yorganı, sünnet yorganı
ve çeyiz yorganlarının yanı sıra günlük kullanım için yastık, yorgan yapımına
da devam edilmektedir.
Yorgan Yapımı Ustamız Muzaffer AKÇİN
Yorgan
Yapımı Ustamız Abidin TÜRKYILMAZ
DANTEL YAPIMI
Safranbolu’da tentene
de denilen dantel kızların çeyizinde yer alır. Bütün ev döşemelerinde dantel
kullanılır. Sedir örtüleri, masa örtüleri, yastık, yatak örtüleri, mendiller
vb.
Dantel yapılırken
seçilen konularda bitkisel ve geometrik bezemeler kullanılmaktadır. Bitkisel
bezemeler; gül, lale, zambak, papatya, yaprak ve tomurcuk gibi bezemelerdir.
İĞNE
OYASI YAPIMI
Oya; çeşitli iplikler ve iğne, tığ, mekik, firkete gibi çeşitli araçlar
kullanılarak yapılan örme tekniği olarak tanımlanabilir. Karabük il
merkezinde tığ ve iğne oyası günlük ve çeyizlik havlu, başörtü kenarlarına
yapılmaktadır. İl genelinde yapılması rağmen en güzel örneklerine Safranbolu
İlçesinde rastlanmaktadır.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA SOMUT OLMAYAN
KÜLTÜREL MİRAS TAŞIYICISI OLARAK KAYIT ALTINA ALINAN SANATÇILARIMIZ
Tel Kırma- Nakış- Tel Sarma Ustamız Nesrin DURAN
Yemeni Ustamız Erhan BAŞKAYA
Demir Kilit Yapımı Ustamız Hüseyin ÖZDEMİR
Bakır
İşleme Ustamız Rahmetli Mustafa ÖZDAL
Bakır İşleme Ustamız Mehmet Kemal ÖZDAL
Cam Üfleme Ustamız Mehmet Emin GELİR
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1.
Acar,
M. (2011), Karabük-Safranbolu El Sanatları, Karabük Valiliği Yayınları Anıt
Maatbaa, Ankara
2.
Onuk,
T.(2002), “Geçmişten Günümüze Türk El Sanatları”, Türkler,C.12, S.416-419, Yeni
Türkiye Yay. Ankara.
FOTOĞRAFLAR
Folklor Araştırmacısı Yasemin GÜMÜŞ